-
1 kalıptan kalıba girmek
принима́ть разли́чные фо́рмы -
2 kalıp
трафаре́т (м)* * *озвонч. -bı1) фо́рма, болва́нка, шабло́нkalıp[ını] almak / çıkarmak — формова́ть, отлива́ть в фо́рму
kalıba dökmek — отлива́ть в фо́рму, формова́ть [мета́лл]
kalıba geçirmek / koymak / vurmak — надева́ть на коло́дку
ayakkabı kalıbı — сапо́жная коло́дка
biçki kalıp — вы́кройка
harf kalıbı — ма́трица ( для отлива типографских литер)
şapka kalıbı — болва́нка для ша́пок
2) кусо́к, брусо́к (чего-л.)peynir kalıbı — голо́вка сы́ра
iki kalıp sabun — два куска́ мы́ла
3) перен. вне́шность, вне́шний вид; оболо́чкаkalıbına bakarsan aslan gibi — с ви́ду он про́сто лев
4) патро́н, образе́ц для вы́кройки••- kalıbını basmak
- kalıbı değiştirmek
- kalıbı dinlendirmek
- kalıp gibi oturmak
- kalıp gibi serilmek
- kalıp gibi uyumak
- kalıptan kalıba girmek
- kalıp kesilmek -
3 kalıp
kalıp <- bı> Form f, Matrize f, Schablone f; Muster n, Modell n; (Schuster)Leisten m; Stück n Käse, Seife;kalıp kıyafet Äußere(s);kalıba vurmak wieder in Form bringen;kalıbını basmak sich für etwas verbürgen;kalıptan kalıba girmek fig Problem hin und her gewälzt werden;-i kalıp etmek fam jemanden anführen, anschmieren
См. также в других словарях:
kalıptan kalıba girmek — çıkar sağlamak için her duruma uymak … Çağatay Osmanlı Sözlük
kalıp — is., bı, Ar. ḳālib 1) Bir şeye biçim vermeye veya eski biçimini korumaya yarayan araç İstenilen kalıplarda ve istenilen nüanslarda heykeller yapılabilir. P. Safa 2) Biçki modeli, patron 3) sf. Genellikle küp biçiminde yapılmış olan Bir kalıp… … Çağatay Osmanlı Sözlük